Adamın biri hırsızlık yaparken yakalanır ve mahkemeye çıkarılır. Hakim, eldeki kanıtlar da çok net olduğu için, hükmünü çabuk açıklar: -"Sanığın, televizyon çalmak suçundan bir yıl hapsine karar verilmiştir..." Bunun üzerine suçlu mırıldanmaya başlar: -"Tahmin etmiştim... Biliyordum..." Bunu duyan hakim, sanığa döner ve sorar: -"Neymiş tahmin ettiğin?" -"Televizyonun üstünde, "BİR YIL GARANTİ" yazıyordu..."
Aranız neden bozuldu?
Adamın biri, birkaç günde bir iş çıkışı bara gidermiş. Birkaç ay sonra, bara her gidişinde orada olan bir adam dikkatini çeker ve yanına gider konuşur: -"Arkadaş, ne zaman gelsem burada, böyle sarhoş oturuyorsun. Derdin nedir?" -"Karımla kavgalıyız..." -"Öyle mi... Aranız neden bozuldu peki?" -"Çok içtiğim için..."
Çalar saat
Adamın biri yolda yürürken bir sünnetçi dükkanının önünden geçiyormuş. Dükkanın vitrininde bir çalar saat varmış. Adam biraz daha yürüdükten sonra merakını yenememiş ve dükkana geri dönmüş. -"Hayırlı işler hemşerim!" -"Sağol, buyrun?" -"Ya aklıma takıldı da... Sizin vitrinde çalar saatin ne işi var, sünnetle ne ilgisi var çalar saatin?" -"Eee... Vitrine ne koysaydık yani?"
İki yaşında çocuk
Kadının birine iş görüşmesinde medeni halini sorarlar, cevap verir: -"Altı yıl önce eşim vefat etti; iki çocuğum var, biri 8 diğeri 2 yaşında..." -"Eşinizi kaybedeli altı yıl oldu ve iki yaşında bir çocuğunuz mu var?" -"Evet eşim öldü, ama ben yaşıyorum!"
Neden yorgunsunuz?
Bir gün üç dilsiz bir araya gelirler. Diğer ikisini çok bitkin gören üçüncü dilsiz, onlara işaretle sorar: -"Hayırdır, ne bu hal? Niye böyle yorgunsunuz?" Diğerleri cevap verir: -"Sorma dün gece içtik, sabaha kadar işaretlerler şarkı türkü söyledik!"
Bakanlar
Çeşitli nedenlerle paraya ihtiyaç duyan bir ressam, tablolarının satışına yönelik bir sergi açar. Medyada yer alan sergiye devlet bakanları başta olmak üzere pekçok önemli kişi katılır. Bunu gören bir arkadaşı, ressamın yanına gelir ve tebrik eder: -"Kutlarım azizim, sergine bakanlar gelmiş!" -"Boşveer, bakanlar geleceğine alanlar gelseydi keşke..."
Ben veririm
Winston Churchill, başbakan olduğu dönemde, sürekli çekiştikleri bir partinin önde gelen üyelerinden biriyle, ancak bir kişinin geçebileceği bir merdivende karşılaşmış. Karşısındaki adamı hiç sevmeyen Churchill, merdivenin iki yanına kollarını açmış ve "Bir aptala yol veremem!" diye kükremiş. Bunun üzerine karşısındaki Sir Lincoln kenara çekilmiş ve gülümsemiş, "Ben veririm efendim..."
Üzümlü kek
Bir pastanede, müşteri ile tazgahtar kavga etmektedir. -"Yahu kardeşim, istediğiniz fiyata satarsınız, bir şey diyemem de, nasıl oluyor da üzümlü kek 1 milyon lira oluyor da üzümsüz kek 1,5 milyon lira oluyor!" -"Beyefendi, ben ne yapabilirim ki? Üzümleri kekten ayırmanın maliyeti 500 bin lira!"
Sihirbaz
Ufak bir çocuk bir gün arkadaşlarıyla bir sihirbazın gösterisine gider. Akşamüstü eve döndüğünde, burnu kanamaktadır. Annesi hemen çocuğu banyoya götürüp bir tampon yaparken, burnunun neden kanadığını sorar, çocuk cevap verir: -"Annecim, gittik işte. Sihirbaz numaralar yapıyordu, sonra geldi burnumdan üç tane demşr para çıkardı..." -"İyi de oğlum, göz aldatmacasıdır o, sihirbaz burnunu kanatmaz ki..." -"Anne, sihirbaz kanatmadı ki burnumu zaten; arkadaşlarım burnumda başka para olup olmadığına bakarken kanattılar..."
İnekler sigara içer mi?
Safça bir köylü, yolda karşılaştığı arkadaşına sorar: -"Ya Mehmet, senin inekler sigara içer mi?" -"Ahmet git kafa bulma benle, inekler hiç sigara içer mi?" -"Öyleyse ahırın yanıyor Mehmedim!"
Bahse girerim
Bir hava sirki, gösteri için geldiği şehirde, yapılacak çekilişi kazanacak bir kişiyi, gösteri uçaklarından birine bindireceklerini duyurur. Çekilişe katılan Orkun, kazanır ve uçağa biner. Sakin sakin uçarlarken, pilot birden yere doğru dimdik dalar ve bir kahkaha atarak "bahse girerim, aşağıdakilerin yüzde ellisi şu anda uçağın düşmekte olduğunu zannediyor!" Orkun da hemen atılır: -"Bahse girerim, buradakilerin yüzde ellisi de öyle düşünüyor!"
Sinek ilacı
Adamın biri eczaneye girmiş, "Bir kutu sinek ilacı alabilir miyim lütfen?" demiş, eczacı da sormuş -"İyi de beyefendi, sineğinizin nesi var?"
Savaşın en önemli insanı
2. Dünya savaşının bitmesinden sonra, ünlü ingiliz siyasetçi Churchill'in evinde bir yemek verilir. Dünya meseleleri üzerine konuşulurken, Churchill'in sarhoş damadı "Savaşın en önemli kişisi kimdi?" diye bir soru ortaya atar, ancak kimse onu önemsemez ve konuşmalar devam eder. Bir süre sonra, damat aynı soruyu tekrarlar, ama yine yanıt alamaz. En sonunda "duymuyor musunuz be, size savaşı en önemli insanını soruyorum" diye bağırır. Bunun üzerine Churchill "Mussolini idi" diye yanıt verir. Çevresindekiler nedenini sorunca da açıklar: -"Damadını astırmıştı da!"
Validen şikayet
Bir bölgedeki insanlar, yöneticinin vergilerinden, zulmünden yılmışlar, padişaha bir şikayet mektubu yazmışlar. Ancak daha mektup vilayet dışına çıkamadan, valinin eline geçmiş. Vali de bunun üzerine yöre halkının bütün önde gelenlerini yemeğe çağırmış ve onlara muhteşem bir ziyafet vermiş. Yemek bitince, vali, uşaklarına sandığını getirmelerini istemiş. İnsanların meraklı bakışları arasında, valinin içi altın, mücevherle dolu sandığı açılmış. -"Ey ahali, görüyorsunuz ki, bu sandığın dolmasına bir karış kaldı. Ne zaman ki bu sandık dolar, benden yana bir zulüm görmezsiniz. Ama unutmayın, yerime başka biri geçerse, o boş sandığı dolduracak, unutmayın!"
Nasıl kahraman oldun?
Amerikan başkanı Kennedy, savaş kahramanı imiş. Bir gün halka açık bir konuşmasında, aşağıdan bir soru gelmiş: -"Başkanım, siz nasıl savaş kahramanı oldunuz?" Kennedy gülerek cevapr vermiş: -"Aslında çok da isteyerek olmamıştım. Japonlar gemimi batırmıştı!"
Boş vakitlerimde
Bir yemekte ünlü bir politikacı ile ünlü bir ressam bir araya gelmişler. Politikacı -"Duyduğuma göre boş zamanlarınızda resim yapıyormuşsunuz" demiş, ve purosunu içine çekmiş. Ressam cevap vermiş, -"Hayır efendim, boş zamanlarımda politika yapıyorum!"
Hangi pozisyona?
Değişik pozisyonlara memur alımı için bir sınav yapılır. Daha sonra bu kişiler mülakata çağırılırlar. Yrdımcılarından biri, mülakatı yapacak müdürlerini uyarır: -"Efendim sınavı kazananlardan biri de sağırmış. O kişiyi ne yapalım?" -"Öyle mi? Harika! Onu derhal işe alalım!" Yardımcı şaşırır: -"Peki hangi poziyona efendim?" -"Nereye olacak, şikayet masasına!"