Kabus
Liseli delikanlı, arkadaşlarına önceki gece gördüğü kabusu anlatmaktadır: -"Abi neyse, bizim gemi battı, ben de bir adaya düştüm. Adada birbirinden güzel yüzlerce kız, hepsi de bana yakın davranıyorlar, sokuluyorlar filan..." -"E oğlum bunun nesi kabus?" -"Öyle deme abi, rüyamda ben 50 yaşında bir kadındım..."
Her seferinde
Yolcu gemisi, okyanusun ortasında bir adanın yanından geçerken, yolculardan biri, kıyıda delice el sallayan, yırtınan bir adam görmüş ve kaptanın yanına gitmiş, adamı göstermiş. Kaptan da açıklama yapmış: -"Vallahi hanfendi, biz her sene buradan geçeriz, her seferinde de bu gariban böyle saçma sapan hareketler yapar, biz alıştık açıkçası..."
İhbar
Sovyetler Birliği'nin ayakta olduğu dönemler. KGB'ye ihbar geliyor: -"Komşum Salamon bir haindir. Devletten elmaslarını saklamak için onu odunluktaki odunların içlerine gizledi." KGB anında baskın düzenliyor, bütün odunları kırıyor, ama ihbar yanlış, bir tek elmas bulamıyorlar. Salamon'un gözünü korkutup gidiyorlar. Gece geç vakit, Salamon'un telefonu çalıyor: -"Salamon? Ben Moiz. KGB baskın yaptı mı?" -"Evet." -"Kışlık odunlarını kırdı mı?" -"Evet." -"Tamam. O zaman ihbar sırası sen de. Ön bahçenin çapalanması gerekiyor..."
Hangisi senin baban?
Küçük bir çocuk ağlayarak karakola girer. -"Lütfen yardım edin, biri babamı dövüyor!" diye bağırır. Polisler hemen çocuğu da alarak kavganın olduğu yere giderler, çocuğa sorarlar: -"Söyle bakalım ufaklık, hangisi senin baban?" -"Valla bilmiyorum polis amca. Aslında onlar da bu yüzden kavga ediyorlar!"
Doğaüstü güçlerim var
Ufaklık, aynı odada kaldıkları ablasını gecenin bir yarısı uyandırır: -"Ablacım, ya bende bir gariplik var bugünlerde, ne zaman tuvaletin kapısı açsam, ışığı kendi kendine yanıyor. Sence doğaüstü güçlerim mi var?" O sırada annelerinin sesini duyarlar: -"Ozan! Yine mi buzdolabının içine işedin! Gel buraya çabuk!"
Yardım balosu
Laf ustası Bernard Shaw, bir yardım balosunda, yaşı oldukça ilerlemiş ancak makyaj yaparak ve çocukça tavırlar takınarak yaşını gizlemek isteyen bir kadını dansa kaldırır. Taktiğinin işlediğini düşünen kadın, dans esnasında Shaw'a şöyle der: -"Benim gibi sıradan biriyle bile dans ediyorsunuz, ne şekersiniz!" Shaw sakince cevaplamış: -"Ne de olsa yardım balosundayız ve ben bir hayırseverim!"
Ne olduğunuzu anladım
Adamın biri evinde parti verir, arkadaşlarını çağırır. Arkadaşlarından biri, yanlarında genç ve hoş bir bayan da getirmişlerdir. Adam yanına gider ve: -"Size bir trilyon lira versem benimle birlikte olur musunuz?" Arkadaşlarının orta halli diye tanıttıkları adamdan böyle bir laf duyunca şaşıran kız sorar: -"Sizin o kadar paranız var mı?" -"Peki 10 milyon lira versem?" -"Siz beni ne zannediyorsunuz beyefendi?" -"Ne olduğunuzu anladım da hanımefendi, fiyatı tespit etmeye çalışıyorum..."
Görmemiş arap
Görmemiş bir Arap, Avrupa turuna çıkmış; vazodaki çiçekleri gösteren güzel bir tablo görmüş ve satıcıya sormuş: -"Bu nedir?" Antikacı hemen gururla anlatmaya başlamış: -"Bir Van Gogh efendim. Şu şu yüzyılda, şurda yapılmıştır..." filan diye. Arap adama dönmüş: -"Öyle mi? Ben menekşe resmi sanmıştım da!"
Kalkamıyorum
Cimrinin biri son derece hastadır. Ancak sevilen biri olmadığı için de yalnızdır. Bu arada kapısı çalınır, yatağından kalkmadan seslenir: -"Kimdir o?" -"Kimsesiz ve hasta yaşlılara para desteği yapan bir kuruluştan geliyoruz. Yardımla ilgilenir misiniz?" -"Ooo... Teşekkürler, yalnız hastayım kalkamıyorum, paraları kapının altından atıverin..."
Kim boyadı?
Kovboyun biri bara hızla girer ve silahını havaya ateşleyerek bağırır: -"Biri atımı siyaha boyamış. Kimse ortaya çıksın bakalım!" Biraz daha kuytu bir köşeden, iriyarı bir kovboy, eli belindeki silahın üzerinde ortaya çıkar: -"Ben boyadım. N'olmuş?" Sert kovboy bozuntuya vermeden devam eder: -"İkinci kat boyayı ne zaman çekeceksin diyecektim. Acelem var da biraz..."
Cenazeye saygı
Golf oynamaya giden iki iş arkadaşı, yan caddeden bir cenaze geçtiğini görürler. Daha yaşlı olanı, hemen şapkasını önüne alıp dua etmeye başlar. Genç olan duygulanmıştır: -"Efendim, böyle bir inceliği, böyle bir saygıyı daha önce hiç görmemiştim. Böyle insanların olduğunu bilmek güzel..." -"Tabi canım, ne de olsa 35 yıllık karımdı..."
Burada patron benim!
Şirket müdürü, çalışanlarının, direktiflerini görmezden gelmelerinden ve başlarına buyruk iş yapmalarından sıkılmış ve bir gün bütün çalışanları toplamış, arkasındaki panoya "Burada patron benim!" yazan bir tabela asmış. Herkes toplanıp da toplantı başladığında, sekreter aceleye içeri girmiş, herkesin duyabileceği bir şekilde konuşmuş: -"Müdür bey, karınız aradı, evden aldığınız tabelayı derhal geri istiyormuş!"
Ne yaptığını bilmiyor
2 rahibe, şehrin nispeten ıssız bir yerinde iki gencin saldırısına uğramışlar. Direnmişlerse de, tecavüzün başlamasına engel olamamışlar. Bunun üzerine rahibelerden biri konuşmaya başlamış: -"Yüce tanrım, sen üzerimdeki bu genç adamı bağışla, çünkü o ne yaptığını bilmiyor..." Bunun duyan diğer rahibe de kızgınlıkla bağırmış: -"Benimki biliyor! Benimki biliyor!"
Güneş tutulması
Güneş tutulmasını olabilecek en iyi yerden izlemek üzere Afrika'ya gitmiş olan gökbilimci, yamyamların eline düşer. Bir umuttur diye onu yemeğe hazırlayan aşçı ile konuşmaya başlar: -"Ya beni ne zaman yersiniz acaba?" -Yarın" der aşçı. Adam içinden "güzel, yarın güneş tutulunca bunu benim yaptığımı, tanrı olduğumu filan söyler, yırtarım" diye geçirir. -"Peki hangi saatte yersiniz?" -"Valla herhalde akşama doğru olur. Şefin oğlu, kabileyle birlikte güneş tutulmasını izlemekten büyük zevk alır!"
Hata olamaz
Yıllarca reklamı yapıldıktan sonra piyasaya sürülen son model bir yolcu uçağı okyanus üzerindeyken, şöyle bir anons duyulmuş: -"Teknolojinin son harikası bu uçakta her şey otomatiktir. Uçuşlardan yemek servisine, iniş takımlarına kadar her şey otomatiktir. Bu uçağın hiçbir aksamında hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz, hata olamaz..."
Yamyam var mıdır?
Afrika ormanlarında seyahate çıkan bir adam kaybolmuş. Yolunu ararken, bir yerliyle karşılaşmış. -"Dilimizi biliyor musun?" demiş, yerli de -"Tabi, biliyorum" diye karşılık vermiş. Adam kaybolmanın şokunu daha atlatamamış bir şekilde sormuş: -"Ya buralarda yamyam yoktur değil mi hiç?" -"Yoktur efendim. Çünkü en son yamyamı biz dün yedik..."