Выбрать главу

Oh, nedir bu? Dört ölümcül yara izi. Garip! Gizemli bir şeye benziyor. Aha! ‘Tanık Chachu ve davalı Gaal’in ifadelerine bakınız. Fakat, yedi kurşun yemiş. Yalnız burada bir çelişki var: Chachu silahını kendini korumak için kullandığını söylüyor; ancak Gaal, Sim’in sadece Chachu’nun silahını bırakmasını istediğini belirtmiş. Her neyse, bu beni ilgilendirmez. Karaciğere iki kurşun — normal bir insan için çok fazla, demir paraları bükebiliyor ve bir adamı omzuna yükleyerek koşabiliyor. Aha, bunu önceden incelemiştim.

Şimdi hatırladım; adamın anormal derecede güçlü olduğunu okumuş ve böyle tiplerin genelde aptal olduklarını düşünmüştüm. Davayla da daha fazla ilgilenmemiştim. Bu da nedir? Ah, eski dostum. ‘Ajan 711’in Raporunun Özeti. ‘ Yağmurlu bir gecede görme zorluğu çekmiyor. (hatta bir şeyler okuyabiliyor) ve zifiri karanlıkta da nesneleri seçebiliyor, 10 yard öteden yüz ifadelerini seçebiliyor; koku ve tat alma duyuları çok hassas; gruptaki herhangi birini kokusundan tanıyabiliyor. Kuşkuya yer vermemek için bir örnek daha; ağızları sıkıca tıpalanmış kaplardaki içkileri koklayarak tanımlayabiliyor. Pusula kullanmaksızın gezegenin herhangi bir yerine gidebilir. Saati kullanmadan zamanı tam olarak söyleyebiliyor… Aşağıda anlatılan olay gerçektir: Satın aldığımız pişmiş balığı yememize izin vermedi. Nedeni balığın radyasyonlu olduğunu iddia etmesiydi. Balığı o yedi ve bunun kendisi için tehlikeli olmadığını söyledi. Balıktaki radyasyon oranı izin verilebilir seviyenin üç kat daha üzerinde olmasına karşın (neredeyse yetmiş yedi ünite) hastalanmadı. ” Savcı, arkasına yaslandı. “Tanrım, bunlar yenir yutulur şeyler değil. Belki de ölümsüzdür bile? Evet, Strannik tüm bunlarla ilgileniyor olmalı. Başka neler varmış bir bakalım. Ah, işte önemli bir tanesi ‘Devlet Sağlık Departmanı Özel Komisyonu’nun Araştırma Sonucu.’ ‘Konu: Mac Sim.

Radyasyona karşı tepkisi yok. Özel kuvvetlerdeki hizmetleri sırasında vücudunda yan etki oluşmadı. ‘ “Bu Lejyon’a ka-tıldığı zaman olsa gerek” dedi kendi kendine. “Radyasyon, massaraksh. Lanet olası kasaplar! işte soruşturma için verdikleri özel ifade: ‘Şahıs değişken şiddetli radyasyon testlerine tabii tutulmasına karşın (şiddet maksimum seviyeye kadar artırılmasına rağmen) tepki vermedi. A ışınımına iki duyuda da sıfır tepki. B ışınımına sıfır tepki. Uyarılar: Adı geçen şahsın, (Mac Sim, 20 yaşlarında) potansiyel genetik sonuçlar göze alındığında, toplumumuz için bir tehlike arz ettiğini belirtmek görevimizdir. Eksiksiz strelizasyonu ya da ortadan kaldırılması önerilir.’ Oh, hayır! Bu herifler boş konuşup aylaklık etmezler. Şu sıralar o departmanda bulunan kimi tanıyorum? Ah, evet Lover. Hatırladığım kadarıyla Stallion bana onun hakkında iyi şeyler anlatmıştı. Massaraksh, hatırlayamıyorum. Ah, şu an yalnız olduğuma çok memnunum. Bir kuru meyve parçası yiyip maden suyumu yudumlayabilirim. Sırada ne var görelim. Öğk, ne berbat bir tad! Ama işe yaradığını söylerler. Bakalım sırada ne var.”

Okumaya devam etti.

“Aha, demek orada da bulunmuş! Vay, vay, vay. Muhtemelen yine reaksiyon göstermemiştir.” ‘Kendisine şiddet uygulanmasına karşın, Sim ifade vermemiştir. Paragraf 12 der ki: Açık mahkemelerde yargılanacağı kararlaştırılan soruşturma altındaki şahıslara görülebilir fiziksel zararlar vermekten kaçınılır. Sadece aşağıdaki yöntemler uygulana-bilir: (A) Derin iğne müdahalesi, içe işleyen sinir düğümleri.

Tepkisi: Mantığa aykırı: Şahıs uyuyakaldı. (B) Sinir dü ğümlerine alkaloid ve alkalilerle kimyasal tedavi. Tepkisi değişmedi. (C) Işık odası. Tepki yok. Şahıs şaşkınlık belirtileri gösterdi. (D) Duman odası. Şahısta kilo azalması oldu.

Olumsuz heyecana kapılmadı. Bununla beraber şiddet uygulamaları son buldu. ‘ “Brr, ne belge ama! Evet, Strannik haklı. Herif, mutant olmalı. Normal bir insan böyle tepkiler vermezdi. Evet, her ne kadar çok nadir olsa da başarılı mutasyonlar gerçekleştirildiğini duymuştum. Bu her şeyi açıklıyor — pantolonlar hariç. Bildiğim kadarıyla pantolonlar mutasyona uğramaz.”

Sıradaki sayfayı çevirdi. İlginç olduğu kesindi ve okumaya başladı. Özel Stüdyo Direktörünün ifadesiydi. “Aptalca bir kuruluş.” diye düşündü. “Çeşitli manyakların deli saçması sözlerini, saygıdeğer halkımızın eğlenmesi için kayıt ediyorlar.

Hatırlıyorum… Studio, kendisi de biraz kaçık olan Kalu Swindler’ın parlak fikriydi. Swindler öleli çok oldu ama çılgın fikri halen yaşıyor. Direktör’ün ifadesine göre Sim ideal bir bireydi ve onu tekrar kazanmayı arzuluyorlardı. Oh, bu da ne?

Bilmem kaç tarihli emre göre Özel Araştırma Departmanı nezaretine gönderilmiş. Ah, işte emir. Fank tarafından imzalanmış. Hımm, Strannik’in bunda parmağı olsa gerek.

Hayır, sonuçlara bakmayacağım.” Sakinleşmek üzere içinden otuza kadar saydı, ardından diğer kalın kâğıt demetini eline aldı. ‘Özel Etnik Dilbilimi Komisyonu’nun M. Sim’in Dağlı Olma İhtimali Soruşturması Raporu Özeti. ‘ Bir yandan Fank ve Strannik’i düşünüyor, bir yandan da boş boş elindeki kâğıtları okuyordu. Birdenbire konuya kendini kaptırdığını fark etti. Sürükleyici bir çalışmaydı. Tüm raporlar, kanıtlar ve ifadeler bir şekilde Mac Sim’in kökeni sorunuyla bağlantılıydı. Antropolojik, etnografik ve dilbilimsel bilgiler ve bu bilgilerin analizleri; radyasyon fonogramlarının ve mentogramların sonuçları; Mac Sim’in çizdiği resimler, sırf onun kökeni sorununu araştırmak ve tartışmak için bir araya getirilmişlerdi. Tıpkı bir roman gibiydi. Sadece sonuçlar yetersiz ve ihtiyatlıydı. Komisyon M. Sim’i bulundukları kıtadaki herhangi bir etnik grupta ilişkilendirememişti. (İlişikte saygın paleontropologlardan Shapshu’nun kişisel görüşü belirtilmişti. Ona göre Mac Sim’in kafatası, “tarih öncesi insan” adı verilen fosilleşmiş kafatasıyla dikkate değer benzerlikler taşıyordu. Fosilleşmiş bu insanlar, 50.000 yıldan daha fazla bir süre önce Archipelago’da yaşamışlardı.) Komisyon şahsın şu an psikolojik yönden tamamen normal olduğunu onaylamıştı; ama yakın zamanda M. Sim’in bir bellek kaybına uğradığını ileri sürüyordu. Bu bellek kaybı sonucu, gerçek bellek hatırı sayılır bir biçimde taklidiyle yer değiştirmişti. Komisyon, Özel Stüdyo arşivlerinde saklanan fonogramların dilbilimsel incelemesini idare etmiş, şahsın konuştuğu dilin bilinen modern ya da ölü diller ailelerine ait olmadığı sonucuna varmıştı. Bu yüzden komisyon, belirtilen dilin şahsın hayal gücünün bir ürünü olduğuna inanıyor, M. Sim’in kendi sözlerine dayanarak, artık bu dili hatırlamadığını savunuyordu.